yazarlar

Gelecek dahada karanlık

Gelecek dahada karanlık

Cizre’de bodrumda mahsur kalan yaralılara hala ambülâns aşılaşabilmiş değil.

Hükümete göre yaralılar kasıtlı olarak götürülmüyor ve belki de yaralı bile yok.

HDP’ye göre ise yaralılar orada kasten bırakılıyor.

Yaralıların olduğu iddia edilen eve günlerdir ulaşılamamış olması, PKK terörünün ne kadar azdığını göstermesinin yanında Türkiye’nin düştüğü vahametin bir ispatı niteliğinde.

Geçtiğimiz günlerde bir TV kanalında boy gösteren Başbakan eski Yardımcısı ve Ak Parti kurucularından Bülent Arınç şunları ifade etti:

“İki sebeple çözüm süreci benzeri benzeri bir sürece ihtiyacımız var. Türkiye dış ve iç tehditler karşısındadır. Ve dış tehditler iç tehditlerin önündedir. Bundan çıkmamızın tek bir yolu vardır; içi sağlam tutmak. Türkiye’nin terörü mutlaka sonlandırması gerekiyor. Terörü sonlandırmaktan kast ederken de bunun silahla olmayacağını bilerek söylüyorum. Ancak çözüm süreci benzeri bir işle yarından itibaren olacak şekilde gerçekleşmesi lazım.”

Arınç söz konusu programda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın karşı çıktığı ve kabul etmediği “Dolmabahçe Mutabakatı”ndan daha önceden haberi olduğunu da söyledi.

Bu açıklamalara hiddetlenen Ak Partili bazı kalemler Arınç ‘a “Manisalı Lawrence’ın son çırpınışları ama faydasız; siyasî cenazeleri dikkate almıyoruz” şeklinde tepki gösterdi.

Ak Partililerin birbirleriyle kavgalarını bir kenara bırakıp konumuza dönelim.

Arınç’ın yukarıdaki itirafları bir kez daha gösteriyor ki, Başbakan’dan Cumhurbaşkanına, yardımcılardan diğer Bakan’lara kadar AKP’li herkes, bugün Cizre ve Sur’da bütün ağırlığıyla yaşadığımız duruma Türkiye’yi göz göre göre sürüklemiştir.

Yapılan yanlışlardan ders almak yerine başta Arınç olmak üzere hükümet cenahından şimdi aynı yanlışların tekrar edilmesi tavsiye ediliyor.

Oysa aynı Arınç, Hükümet Sözcüsü olduğu Ağustos 2015’te şunları söylemişti:

“Üzerinde silah olan PKK’lı teröristler karakolun önünden geçiyorlar, onlara el sallıyorlardı. Asker de onlara hiçbir şey yapmıyordu. Durum biraz böyleydi. Ama bunun bir tek sebebi vardı, tekrar terörün hortlamaması, siyasi görüşmelerin, müzakerelerin sonuca ulaşması. Meğer onlar alay ediyorlarmış.”

Açılımlarla ve sözde çözüm süreçleriyle Türkiye’yi bugünkü darboğaza mahkûm eden siyaset, Güneydoğu’da yaşanan terörden dolayı şimdi yeniden kendilerinin bile zararlarını itiraf ettikleri süreci yeniden hortlatmak istiyorlar.

Yeniden aynı yanlışın tekrar edilmesine tepki gösterenlerin önüne ise azan terörü ve yitirilen canları koyarak cevap verecekler. ‘Siz ölümlerin artmasını mı istiyorsunuz’ diyerek susturmaya çalışacaklar.

Bu kadar vatan evladının feda edilmesi, Güneydoğu’nun Suriye haline gelmesine göz yumulmasının sebebi demek ki, buzdolabından çıkarılacak çözüm sürecine kimsenin sesi çıkmasın diyeymiş meğer.

Türkiye’yi bir badireden başka bir badireye sürükleyen mevcut siyasi anlayışla ülkemizin geleceği bugünden daha da karanlık olacak. Bağımsız Türkiye Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Haydar Baş’ın ‘Türkiye zifiri karanlık bir döneme girdi’ sözüyle ne kadar isabetli bir öngörüde bulunduğu şimdi daha iyi analışıyor.Orhan Dede

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

0 Paylaşımlar
Tweetle
Paylaş
Paylaş
Pin

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL