Türkiye’nin Suriye politikasının çöktüğünü ve şiddetin Türkiye’nin içine yayıldığını dile getiren Ortadoğu Uzmanı Patrick Cockburn, dış politikada yanlış üstüne yanlış adımlar atan Türkiye’nin Suriye’deki şiddetin içine çekildiğini söyledi
HABER MERKEZİ
İngitere’de yayınlanan Independent gazetesinin Ortadoğu uzmanı tanınmış yazarı Patrick Cockburn, Şanlıurfa’nın Suruç ilçesindeki saldırıyı analiz etti. Cockburn, “Yanlış taktik seçen Türkiye giderek Suriye’deki şiddetin içine çekilecek” yorumunda bulundu. “Suruç saldırısının, Türkiye’de siyasi gündemi giderek artan oranda ülkenin Suriye savaşına dahil olmasının belirlediği” söyleyen Independent yazarı Patrick Cockburn, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun saldırı sonrası yaptığı “İlk işaretler DAEŞ’i gösteriyor” açıklamasını da önemli bulurken Türk yetkililerin daha önce bu tip saldırılardan otomatik olarak Suriye hükümetini sorumlu tuttuğunu hatırlattı. Cockburn, MİT ile IŞİD ve El Kaide’nin Suriye’deki kolu olan Nusra Cephesi arasındaki ilişkinin Türkiye içinde ve dışında tartışıldığını belirtti.
Türkiye, Pakistan olma yolunda
937 kilometre uzunluğundaki Türkiye-Suriye sınırından gidip gelmelerin, 2011 yılından bu yana Suriye’deki cihatçı hareketlerin büyümesinde hayati rol oynadığına şüphe duyulmadığına vurgu yapan Cockburn, “Suriye’ye akın eden binlerce yabancı gönüllünün hemen hemen tamamı bu ülkeye Türkiye üzerinden gitti. Türkçe ya da Arapça bilmeyenler bile sınırı geçmekte fazla zorlanmadı. Türkiye birçok yönden IŞİD ve Nusra Cephesi için güvenli bir sığınak oldu. Afganistan’daki Taliban militanlarını destekleyen ve onlara güvenli bir bölge sunan Pakistan’a benzer bir rol oynadı. Türk liderler ise bunu şiddetle reddetti ve bu kadar uzun bir sınırı kontrol etmenin imkansız olduğunu söyledi.”
Tampon bölge IŞİD’e yarar
Türkiye’nin Suruç’taki bombalı saldırıdan sonra ne yapacağı konusunda da tahminlerde bulunan Patrick Cockburn, “Türkiye güçlerini, uzun süredir hedefi olan bir ‘tampon bölge’ oluşturmak için sınır ötesine, Suriye’ye taşıyabilir. Ancak böyle bir tampon bölge büyük oranda Kürtlerin yaşadığı topraklar içinde yer alacaktır. Hatta söz konusu tampon bölge Kürtlerle savaşan IŞİD’e yardımcı bile olabilir” dedi. “Türkiye’nin Suriye politikasının çöktüğüne şüphe yok” diyen Cockburn şunları kaydetti: “Çünkü Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad hala iktidarda ve Kürtler önemli bir toprak parçasını kontrol ediyor. Bu arada şiddet de merhametsizce Türkiye içine yayılıyor.”
Türkiye’yi artık içeriden vuruyorlar
Öte yandan Türkiye’deki terör saldırıları, ülkeye yönelik “güvenlik tehditleri” ile ilgili kaygı yarattı. Türkiye’deki gelişmeleri çok yakından izleyen ABD’nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal, Suruç’daki intihar saldırısının bir Türk vatandaşı tarafından gerçekleştirildiğinin açıklandığına dikkat çekerek bu olgunun “Türkiye’de yurt içi kaynaklı tehditler olasılığını” gündeme getirdiğini söylüyor. Gazete, “İntihar bombacısı Türkiye’nin vatandaşı” başlığı ile verdiği geniş haberinde intihar saldırısının Şeyh Abdurrahman Alagöz tarafından gerçekleştirildiğinin açıklandığını belirterek, “Bir Türk yetkilisi, ‘IŞİD’in olduğu çok açık. Bizim tezimiz, IŞİD’in saldırıyı, yerli bir unsur tarafından yerine getirildiği için üstlenmediğidir’ dedi” diye yazdı. Bütün bu olaylar ve artan IŞİD tehdidini, “Irak ve Suriye’deki ihtilafların nasıl Türkiye’ye yayıldığının bir yansımasını” olarak gören gazete, aynı Türk yetkilisinin “Suriye’de devam eden ihtilaf, haliyle Türkiye’ye sıçrıyor” sözlerini yansıtıyor.
Türkiye’nin sorunu Suriye politikası
Türkiye’deki son terör saldırılarını değerlendiren Financial Times gazetesi yazarı David Gardner ise “IŞİD’in katliamı Türkiye’nin muğlaklığını teşhir ediyor” görüşünü öne sürdü. Gardner’e göre Türkiye’nin yaşadığı sorunun kalbinde Suriye politikası var. Gardner, “Türkiye’nin sorununun kalbinde, Erdoğan ve Davutoğlu’nun Suriye politikası var. Bu ikili, 2012-2014 arası Suriye’de Esad’a karşı savaşmaları için cihatçı gönüllülerin Türkiye’den geçmelerine izin verdi” iddiasını da dile getirdiği yazısını şuları kaydetti: “Bu hat üzerinden gizlice silah yardımı da yapıldı. Amaç, göreceli olarak ılımlı isyancı Ahrar’uş Şam hareketine yardım etmekti. Ancak IŞİD ve Nusra Cephesi’nin yayılmasına da yardım edildi. Türkiye hükümeti şimdi bu hattı kapatma yolunda adımlar atıyor. Ve bu hareketi geri tepmeye başladı.”haberin kaynağı için tıklayın
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)