Avrupa Birliği, 59 yıllık tarihindeki en büyük meydan okumadan mağlup ayrıldı. 1957’de 6 üye ile yola çıkan Birlik, 2013 yılında 28 üyeye ulaştı. Şimdi ise İngiltere’nin ayrılık kararıyla Birlik ‘fire’ dönemine girdi. Dahası AB, BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkı olan bir üyesini kaybederek, ağır darbe aldı
İngiltere’de Perşembe günü yapılan Avrupa Birliği (AB) referandumundan ‘ayrılık’ sonucu çıktı. İngiltere’nin Manchester kentindeki belediye binasında kamuoyuna duyurulan resmi ve kesin sonuca göre, yüzde 72 katılımlı referandumda 17 milyon 410 bin 742 kişi AB’den çıkılması (Vote Leave) yönünde oy verirken, 16 milyon 141 bin 241 seçmen de AB’de kalınması yönünde oy kullandı. Buna göre halkın yüzde 52’si AB’den çıkılması, yüzde 48’i AB’de kalınması (Vote Remain) yönünde oy verdi. Referandum sonucunun yasal olarak İngiliz hükümeti açısından bağlayıcılığı bulunmuyor ancak İngiltere Başbakanı David Cameron’ın halkın kararını görmezden gelmemesi ve AB’den çıkış prosedürünü hızla başlatması bekleniyor.
Birleşik Krallık da parçalanabilir
Ayrılma kararıyla 65 milyon nüfuslu Birleşik Krallık’ın 28 üyeli birlikten çıkması için 2 yıllık müzakere süreci başlayacak. İngiltere Başbakanı Cameron’ın ilk olarak ayrılık karanını AB Konseyine bildirmesi gerekiyor. Muhafazakâr Parti hükümeti döneminde 43 yıl önce Avrupa Ekonomik Topluluğu’na üye olan Birleşik Krallık, yine bir Muhafazakâr Parti hükümeti döneminde birlikten ayrılmış olacak. Öte yandan ayrılık kararının Birleşik Krallık’ın parçaları olan İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’da bağımsızlık referandumlarını tetikleyebileceği ileri sürülüyor. İskoçya’da 2014’te yapılan bağımsızlık referandumundan ‘Hayır’ oyu çıkmıştı.
Ayrılık müzakereleri hemen başlasın
İngiltere’de ana muhalefetteki İşçi Partisi’nin lideri Jeremy Corbyn, “AB’den ayrılmamız için müzakerelerin başlatılması kapsamında Lizbon Antlaşması’nın 50. maddesinin derhal yürürlüğe girmesi gerekiyor” şeklinde konuştu. AB ve göçmen karşıtı görüşleriyle bilinen ve birlikten ayrılık yönünde kampanya yürüten Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisinin (UKIP) lideri Nigel Farage ise referandumun düzenlendiği 23 Haziran’ın resmi tatil günü ilan edilmesi gerektiğini söyledi. Farage, “İlk yapmamız gereken şey, Brexit’e (ayrılığa) bağlı bir hükümete sahip olmak. Bu, kilit bir konu” dedi. Ancak İngiltere’de ayrılık müzakereleri yürütecek kişilerin yetkisinin ne olacağı henüz net değil. AB’den ayrılmayı savunanların temsilcilerinin de müzakere heyetinde yer alıp almayacağı bilinmiyor. İngiltere’de erken seçim de gündeme geldi.
AB ölüyor
AB ile çıkış müzakerelerinin mümkün olan en kısa sürede başlatılması gerektiğini ifade eden Farage, “AB ölüyor. Gelecekte umarım birlikte hareket eden, işbirliği yapan bağımsız Avrupa ülkelerini görürüz. AB’den ayrılma müzakerelerini bir an önce başlatıp yeniden küresel bir aktöre dönüşmeliyiz. 23 Haziran’ı resmi tatil ilan edip ‘Bağımsızlık günü’ olarak adlandırmalıyız” diye konuştu.
İspanya, Cebelitarık’ı istiyor!
Öte yandan İspanya Dışişleri Bakanı Jose Manuel Garcia Margallo da, bir İspanyol radyosuna verdiği demeçte, İngiltere’nin AB’den ayrılacak olmasının, mevcut durumda İngiliz kolonisi olan Cebelitarık’ın statüsünde değişikliğe gidilmesini zorunlu kılacağını ifade etti. Margallo, bu sorunun artık AB içinde değil İspanya ve İngiltere arasında ikili ilişkilerle çözülmesinin zorunlu olacağını iddia etti. Margallo, “Cebelitarık, eğer iç pazarda kendisine bir açık kapı istiyorsa şu andan itibaren kendisine yeni yollar aramalıdır. Umarım, Cebelitarık’ta iki egemenlik statüsü formülü uzak olmaktan çok yakındır” dedi.
İngiltere’nin kararı AB’yi fena çarpacak
İngilizler yüzde 52’lik bir oy oranıyla AB’ye ‘Hayır’ dedi. AB içinde başından beri özel statüsü olan İngiltere kendi para birimini korumuş ve Schengen’e dahil olmamıştı. AB bütçesine yapması gereken ödemeler ve aldığı katkı birbirini dengeliyordu. Tüm bunlara rağmen İngilizler, AB’ye ‘Hayır’ dedi. Böylece AB tarihinde bir ‘ilk’ yaşandı. Peki, bundan sonra AB’yi nasıl bir süreç bekliyor? İşte muhtemel gelişmeler:
Polonya, İsveç, Danimarka, Hollanda ve Fransa’da AB karşıtı politik güçler İngiltere’dekine benzer referandum için bastırmaya başladı. Tüm üye ülkelerdeki AB karşıtları güç kazandı. Referandum sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte Fransa’da Le Pen’in partisi, Hollanda’da aşırı sağcılar harekete geçti.
İngiltere’nin AB’den ayrılması kesinleşirse, AB’nin BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkı bulunan üye sayısı 1’e inecek. İngiltere’nin ayrılmasıyla Fransa tek veto hakkı olan ülke olacak. Bu durumda AB’nin BM’deki ağırlığı azalacak. BM Güvenlik Konseyi’nde 5 daimi üye bulunuyor: ABD, Rusya, Çin, İngiltere ve Fransa.
İngiltere’nin ayrılmasıyla 505 milyonluk AB nüfusu 440 milyona inecek. Yeni Avrupa Birliği nüfus olarak da zayıflamış bir durumda olacak. Referandum sonrasında İngiliz para birimi Sterlin’de yaşanan sert düşüş ve dalgalanmalar nedeniyle Yunanistan dahil bazı AB ülkelerinde döviz büroları ve bankamatikler Sterlin alım-satımı yapmamaya başladı.yenimesaj.com.tr
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)