DIŞ HABERLER POLEMİK

CEMEL SAVAŞI NİÇİN OLDU

CEMEL SAVAŞI NİÇİN OLDU

cemel

cemelHalife Osman döneminin ilk 6 yılı iyi geçtiyse de, son 6 yılı başta Küfe’liler olmak üzere Medine müslümanlarının dahi tepkisini çekecek siyasal yanlışlarla doluydu.
İlk 6 yılın iyi geçmesinin nedeni ise fetihlerin iç sorunları kamufle etmesiydi. Fetihler durunca sorunlar da gün yüzüne çıktı. Bu sorunların başında halifenin Emevi ailesine, kendi akrabalarına yanlı davranması, valilik ve önemli devlet görevlerini yakınlarına vermesiydi.
Sadece Ömer’in vasiyetiyle vali yaptığı 2 kişi haricinde tüm eyaletlere kendi akrabalarından vali tayin etmişti. Emevi olmayan eyalet valilerini ya istifaya zorluyor ya azlediyor, yerine Emevi bir vali atıyordu. En fazla eleştirilen tarafı ise başa getirdiklerinin genç ve tecrübesiz oluşlarıydı. Tayin ettiği valilerden ikisi henüz 25 yaşındaydı. Bunun yanında Şam valisi Muaviye’nin yetki sınırlarını alabildiğine genişletmesi de tepki gösterilen konular arasındaydı. Bu valilerin yanlı ve yanlış yönetimleri, haksız kararları, rüşvet ve yolsuzlukları şikayetleri arttırıyor ama halife bu şikayetleri dikkate almıyordu.
Devlet görevlileri arasındaki haksız maaş farkları, fetihlerin durmasıyla birlikte ekonomik sorunların artması, zenginlerle fakirler arasındaki uçurum oluşması krizin büyümesinin faktörlerindendi.
(Belâzürî, Futûh, s.564, 566, 570; a.mlf., Ensâbu’l-Eşrâf, VI, 139; Ya’kubî, II, 61; Taberî, I, 2830; İbnü’l-Esir, el-Kâmil, III, 99; Halife b. Hayyât, s.161; Zehebî, Nübelâ, II, 175.)

Osman’ın çeşitli bölgelerdeki Kur’an’lar arasındaki farklardan dolayı, Ömer’in kızı Hafsa’da bulunan ilk derleme Kur’an’ı alıp, yeni 4 nüsha yaptıktan sonra bu orijinal sayılacak Kur’an’ı yakarak ortadan kaldırması söylentilere neden olmuş, yeni nüshalarda değişiklikler yapıldığı iddia edilmiştir. Ayşe’nin Ahzap suresinin çok daha uzun olduğunu söylemesiyle ve Osman’ın Kur’an’ı bozduğu rivayetleriyle muhalefet daha da şiddetlenmiştir.

(Buhari, e’s- Sahih, Kitabu Fedaili’l-Kuran/3, Süyuti, el İtkan, 2/32)

Osman’ın tepki çeken atamalarına bir örnek verirsek Ömer’in vasiyeti ile Küfe valisi yapılan Sad bin Ebu Vakkas ı alıp yerine ana bir kardeşi Velid bin Ukbe’yi atamıştı. Velid’in içki içtiği, sarhoşken namaz kıldırdığı şikayetleri üzerine geri almak zorunda kaldı. Yerine yine akrabası Said bin el As’ı atadı.
Diğer bir örnek; Amr bin As Mısır valiliğinden alınıp yerine Abdullah bin Sad getirildi ki Hz.Osman’ın sütkardeşidir. Bu şahıs Medine’de vahiy kâtibi iken mürted olan ve peygamberin hakkında ölüm emri verdiği insandır. Hz.Osman o sıra onu evinde saklamıştı.

656 yılında muhalifler yazılı olarak şikâyetlerini Hz.Osman a ilettiler. Mektubu Hz.Osman a götüren Ammar bin Yasir Hz.Osman ve adamlarından dayak yedi.

Muhammed’in dostlarından ve sahabe tarafından çok sevilen Ebu Zer’in eleştiri ve şikayetleri Osman’a iletmesi, onun da dayak yemesine ve Şam’a ardından da Rebeze’ye sürülmesine neden olmuş, sürgünde ölmüştü.

656 yılında Kufe den 1000, Basra’dan 150, Mısırdan 2000 kişi hac bahanesiyle Medine’ye geldi. Ali’nin aracılığıyla yapılan görüşmelerde istekleri Osman tarafından kabul edildi. Mısır valiliğine Ebubekir’in oğlu Muhammed’in getirilmesi de onayları arasındaydı.

Tüm muhalifler memleketlerine doğru yola çıktılar. Mısır’a gidenler yanlarından geçen şüpheliyi durdurup sorgulayınca yanında Mısır Valisine yazılmış bir mektup buldular. Mektup Mısır’a dönenlerin öldürülmesini ve Muhammed bin Ebu Bekr’in vali atandığına dair emirnamenin geçersiz olduğunu yazıyordu. Altında da Osman’ın mührü vardı.
Mısırlılar Kufeliler ve Basralılar yarı yoldan dönüp mektubu Ali, Talha, Zubeyr ve Said bin Zeyd e gösterdiler. Bu olaydan sonra Medine’de Osman’a kamuoyu desteği sıfıra indi.

Müslümanların ileri gelenlerinden bir grup Ali ile birlikte mektup hakkında Osman’ı sorgulayınca mektubu Osman’ın genel sekreterliğini yapmakta olan amcaoğlu Mervan’ın yazdığı anlaşıldı.

Muhalifler, Mervan ı istediler ama Osman Mervan’ı vermedi.
İşler bu noktaya ulaşıldığında Talha, Zubeyr, Abdullah bin Avf ve Ali de dâhil Osman ı koruyacak kimse yoktu. Ayşe, Ali’nin tüm itirazına rağmen bu strese dayanamamaktan olsa gerek umreye gitti. Bazı önde gelenler de Filistin’e gittiler.
Muhalifler Osman’a yirmi gün süre verdiler. Bu süre sonunda düşünüp istifa etmesini söylediler. Bu yirmi gün sonlarına kadar sakin geçti. Osman’ın evinin çevresinde kendisine koruyan 500 adamı vardı.
Muhasaradan korkan Ali ve diğer önde gelenler oğullarını da kapıya bekçi koydular. Olayların sonuna kadar Ali’nin oğulları Hasan ve Hüseyin,
Zubeyr’in oğlu Abdullah ve Talha’nın oğlu Muhammed kapı da Osman’ı korumak için nöbetteydi.
Yirmi günün sonunda çatışmalar baş gösterdi. Kapısı muhaliflerce ateşe verildi. Muhalifleri durdurmaya çalışan Ali’nin oğlu Hasan bu çatışmalarda yaralandı.
Durum karışınca yapılan istişareler sonucunda Ebubekir’in oğlu Muhammed’le birkaç kişi Osman’ın evine girdi. Osman öldürüldü.
Osman’ı öldürenin Ebubekirin oğlu Muhammed olduğu bildirildi.
Ama bunu Osman’ı korumak isteyenler iftira olarak nitelerler. Halbuki Muhammed bin ebubekir, muhaliflerin lideri konumundadır.
Osman’ın cesedi kapı önüne atıldı. Gömülmesi için kimse girişimde bulunamadı. 3 gün öylece kalıp da kokuşmaya başlayınca 4-5 kişi cenazesini kaldırdı. Cenazenin Müslüman mezarlığına gömülmesine izin verilmedi. Yahudi mezarlığına gömüldü. Cenazeyi taşıyanların da taşlandığı rivayet edilir. Muaviye döneminde Müslüman mezarlığı genişletilerek Osman’ın mezarı da Baki mezarlığı sınırlarına dahil edildi.

(Taberi, Tarih, IV, 412)
CEMEL SAVAŞI:

Osman’ın öldürülmesinden 5 gün sonra Ali halife seçildi.
Bu defa Emeviler muhalefete başladı. İsyan sırasında sessiz kalanlar, Osman’ın öldürülmesinin hesabının sorulmasını istediler. “Kanı yerde kaldı, katiline kısas yapılsın.” Diye Ali’yi sıkıştırdılar. Katilin Ebubekir’in oğlu olduğunda ısrar ettiler. Ama hakkında şahit yoktu. Peygamberin kızı olan Osman’ın eşi de suikast sırasında yanındaydı. O da katili teşhis edememişti. Şehre isyancılar hakimdi ve “Osman’ı hepimiz öldürdük” diyen bir topluluk olduğundan kimseye ceza verilememişti.Hz.Osman muhasara edildiği günlerde Hz.Aişe Mekke’ye çıkıp gitmişti. Hac mevsimi bittikten sonra Medine’ye dönerken -Serif-denen yerde Benü Leys’ten,yani kendi dayılarından Ubeyd b. Selime adında birisiyle karşılaştılar.Bu şahıs Ümmü Külab’ın oğlu idi. Hz.Aişe “Neler oldu Medine’de?” diye sorunca Ubeyd; “Osman öldürüldü”diye cevap verdi. Hz.Ayşe; “peki ondan sonra ne yaptılar?” diye sorar. Ubeyd bu soruya; “Hz.Ali’ye bey’at etmek üzere birleştiler.”diye cevap verdi. Hz.Ayşe bunun üzerine:”Senin bu bahsettiğin adama bey’at edileceğine keşke gökyüzü yerin üzerine çöküp düşseydi. Beni geri çeviriniz, geri çeviriniz.”demiş ve Mekke’ye geri dönmüştü. Hz.Aişe şöyle diyordu; “Vallahi, Osman mazlum olarak katledildi ve ben onun kanını mutlaka arayacağım.”
Ubeyd ona; “Neden kanını arıyorsun? İlk defa Osman’ın yanlış uygulamalara giriştiğini ve yoldan inhiraf ettiğini söyleyen ve “Şu yaşlıyı öldürünüz, o küfretti” diyen sen değil miydin?” diye sorunca Hz.Ayşe; “Onlar Osman’ın tövbe etmesini istediler, o da tövbe etti; Fakat arkasından dönüp öldürdüler. Ben bunları söylemiştim, onlar da aynı şeyleri söylemişlerdi, ancak benim sonradan söylediğim sözlerim ilk defa söylediklerimden daha doğru ve hayırlıdır.” diye karşılık verdi. (İbni Esir – El Kamil Fit Tarih, Cilt 3, 210)Ali halife seçildiğinde ilk iş olarak Osman zamanında atanmış olan valileri görevden aldı. Görevden alınan ve çoğu Emevi sülalesinden olan valiler, yeni halifeye tepkilerini gösterdiler. Bunun üzerine Şam Valisi Muaviye isyan bayrağını açtı. Öldürülen halifenin kanlı gömleğini Şam halkını galeyana getirmek için camide teşhir etti. Mısır Valisi görevinden ayrılarak Muaviye’nin yanına Şam’a gitti. Yemen ve Basra valileri de görevlerinden ayrılarak Osman’ın kanını talep etmek üzere Mekke’ye Ayşe’nin yanına gittiler.

Ayşe, İfk Olayında aleyhinde yer alan Ali’ye karşı olan nefreti nedeniyle Ali’nin halifeliğini kabul edemiyordu. Kendi de Osman’a muhalefet etmesine rağmen Osman’ın katillerini yakalamakta yavaş davrandığı gerekçesiyle Ali’ye karşı oldu ve kan davası gütmeye başladı. Başlangıçta Ali’ye biat eden ama valilik alamadıkları için eleştirilere başlayan Talha ve Zübeyr’i de yanına aldı ve güçlerini toplayarak Ali’nin halifeliğine fazla memnun olmayan Basra şehrine gittiler.

Basra da Ali yanlısı olanları öldürdüler, şehre tamamen hakim olup, hazine ve emniyet kuvvetlerini ele geçirdiler. Basra valisini hapsedip işkence yaptılar.

“Aynı zamanda sahabelerden olan Basra valisi Osman b. Hunenf yakalanıp getirildiğinde Ayşe’ye durumu hakkında sorular sormuş ve istişare etmişlerdi. Ayşe; ‘Onu öldürün’ diye emir verince orada bulunan bir kadın şöyle demişti : ‘Hay Allah kahrını versin! Bu adamın Resulullah ile arkadaşlığı ve sohbeti vardır. Ne yapıyorsunuz?’ Bu kadının sözleri üzerine Ayşe; ‘O halde onu hapsedin!’ diye emir verdi. Mücaşi b. Mes’ud ise ‘Onu önce kırbaçlayın, saçını-sakalını, kaşlarını-kirpiklerini yolun’ demişti. Onlar da Osman’a kırk sopa vurmuş, saçını-sakalını, kaşlarını ve kirpiklerini yolarak hapsetmişler, sonra da serbest bırakmışlardı.” (İbni Esir; el-kamil Fit Tarih, cilt-3)

Bu isyana dair haber alan halife Ali, 656 senesi ekim ayı sonlarına doğru ordusuyla Basra’ya doğru yola çıktı. Cemel savaşı 8 aralık 656 günü Hurayba denilen yerde vukubuldu. Savaş önce şahıslar arasında cereyan etmişti. Bu ferdi savaşta, kardeş, amca, yeğen, hatta, baba-oğul karşı karşıya gelip, birbirlerini öldürdüler. Savaşın en şiddetli safhası Ayşe’nin devesi etrafında cereyan etti. 70 kişi Ayşe’yi korumakla görevliydi. Korumaları ile birlikte Ayşe’nin devesi de öldürüldü, Ayşe esir alındı. Devenin öldürülme emrinin savaşa son vermek amacıyla yapıldığı söylenir. Savaşa Cemel Savaşı denmesinin nedeni bu deve etrafında geçen çatışma safhası nedeniyledir.

Resim

Savaşı Ali kazanmış ama her iki taraf da büyük kayıp vermişti. Bazı kaynaklarda ölü sayısının 10.000′i bulduğu belirtilir. Kimi kaynaklarda ise Ayşe tarafından 13.000, Ali tarafından ise 5.000 müslümanın öldüğü öne sürülür. Zübeyr ve Talha da öldürülenler arasındaydı. Ayşe serbest bırakılıp kardeşiyle birlikte Medine’ye gönderildi.

Kaynaklar:

Sahih-i Buhari (M.810-869), c.12, sa.219, D.İ.B.Y.
Taberi, (M.839-923), Tarih-i Taberi, c.3, sa.173-187 E.O.Y.
İbnü’l-Esir (M.1160-1234), El-Kamil, c.3, sa.209-267 B.Y.
İslam ansiklopedisi, Leyden tabı ma.Aişe M.E.B.Y.
Neşet Çağatay, Başlangıçtan Abbasilere Kadar İslam Tarihi,
Serdar Kaangil

YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)

0 Paylaşımlar
Tweetle
Paylaş
Paylaş
Pin

ÜYE GİRİŞİ

KAYIT OL