Terör örgütü PKK elebaşlarıyla müzakere masasına oturup pazarlıklar yapan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP hükümeti, bir anda PKK’nın terör örgütü olduğunu hatırdadı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye sınırlarımızdaki durum için “PKK terörünün içinde olanlar bunu sahiplenmeye çalışıyor, bizim için IŞİD ne ise PKK da odur” diye konuştu. PKK ile “çözüm” diyerek, şeref masaları kurup ülkenin bölünmesi için yol haritaları hazırlayan Erdoğan’ın bu sözleri akıllara, “IŞİD’le de şeref masaları mı kuruluyor?” sorusunu getirdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Suriye sınırlarımızdaki durum için “PKK terörünün içinde olanlar bunu sahiplenmeye çalışıyor, bizim için IŞİD ne ise PKK da odur” diye konuştu. PKK ile “çözüm” diyerek, şeref masaları kurup ülkenin bölünmesi için yol haritaları hazırlayan Erdoğan’ın bu sözleri akıllara, “IŞİD’le de şeref masaları mı kuruluyor?” sorunu getirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayn el Arap’ta ile ilgili olarak HDP’nin eleştirilerine cevap verirken, PKK ile IŞİD’i bir tutması endişeleri daha da arttırdı. Erdoğan, “Bir taraftan Ayn el Arap’ı ziyaret edeceksin, bir taraftan Türkiye sessiz diyeceksin. Peki Ayn el Arap’tan gelenler kime sığınıyor? Türkiye kapılarını açıyor.” Dedi.
Erdoğan, “PKK terörünün içinde olanlar bunu sahiplenmeye çalışıyor. Bizim için IŞİD ne ise PKK da odur.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan, devamında şunları söyledi:
“Bizim bütün bunları ortak ele almamız, ortak değerlendirmemiz lazım. Karşı düşmanı teşhiste yanlış yapılırsa bu yığınaktaki yanlış zaferi olumsuz etkiler. Dolayısıyla bunu doğru teşhis etmek ve buna göre atılacak adımları atmak önem arz ediyor. Bunu dostlarımızla paylaştık, paylaşmaya da devam ediyoruz.”
“AYN EL ARAP SİZİN İÇİN ÖNEMLİ DE GÜNEYDOĞU ÖNEMLİ DEĞİL Mİ?”
Erdoğan, “Kobani’de çok ciddi çatışmalar yaşandı. HDP kanadından bir açıklama geldi. Kobaniyle ilgili olarak ‘çözüm süreci sekteye uğrayabilir’ şeklinde bir açıklama vardı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna “Bu onların sorunu. Çözüm sürecini sona erdirme gayreti içinde olanlar bunun bedelini çok ağır öderler” yanıtını verdi. Erdoğan, HDP’ye şu eleştirileri yöneltti.
“Kobani sizin için önemli de Güneydoğu önemli değil mi? Benim cumhurbaşkanı olarak bunları daha çok konuşma hakkım var ve konuşacağım. Ben dağlara kaçırılan gençleri bir başına bırakamam. Dolayısıyla siz bir taraftan gençleri dağlara kaçıracaksınız, yatırımları engelleyeceksiniz. Bakın Hakkari’de biz havaalanını bitiremiyoruz. Bir müteahhit geliyor, tehdit ediyorlar. Bunlar Kobani’yi savunuyor da milletvekilleri oldukları bölgeyi neden savunmuyorlar? O illerin vekilleri olduğu halde o illere sahip çıkmıyorlar.”
“Suriye’de bunlar olurken, Suruç’ta, Şırnak’ta ellerinde molotoflarla saldırıyorlar. Bunlarla ne elde edecekler. Bunlara karşı sessiz kalmamız mümkün değil. Bizim mehmetçiğimizi taşlayan bir milletvekilinin olduğu bir zihniyet var. Bu bir durum tespitidir.”
“BUGÜN AYN EL ARAP’TA OLANLAR YARIN HASEKE’DE, AFRİN’DE OLACAK”
Türkiye’nin sınırlarının tehdit altında olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı “Bugün Ayn el Arap’ta olan, yarın Haseke’de, Afrin’de olacak. Dolayısıyla tüm bu gelişmelere karşı Türkiye Cumhuriyeti olarak bizler tedbirlerimizi azami bir şekilde almış bulunuyoruz. Bunlar için atılması gereken adımları ulusal ve uluslararası bazda atıyoruz. Son olarak ulusal güvenlik toplantısı yaptık. Bu doğrultuda bir yol haritası yaptık, bu yol haritasını takip ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“SÜLEYMANŞAH’A SALDIRI OLURSA…”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Süleymanşah Saygı Karakolu’na yönelik saldırı tehdidi için ise şunları söyledi:
“Her şeyden önce Süleymanşah bizim vatan toprağımız. Orada bizim 40 mehmetçiğimiz var, onların kılına herhangi bir şey gelmesi halinde silahlı kuvvetler başta olmak üzere atacağımız adımlar malûmdur, tereddiüt etmeyiz. O andan itibaren her şey değişir.”
“3 ŞEY YERİNE GELMEDİKÇE KOALİSYONDA YER ALMAYIZ”
Erdoğan, BM Güvenlik Konseyi’nde yaptığı konuşmada dile getirdiği, Suriye’de atılması gereken 3 adımı da hatırlattı ve şunları söyledi:
“Üç şey yerine gelmedikçe biz tabii ‘Bu tür bir koalisyonun içerisinde yer almayız’ dedik. Bunların birincisi, ‘uçuşa yasak bölge konusunun hallolması gerekir’ dedik. Bu konuda koalisyon güçleri olarak başta Amerika, yaptığımız görüşmelerde buna olumlu baktıklarını söylediler.”
“İkincisi aynen onun paralelinde güvenli bölge. Bakın tampon bölge demiyorum, güvenli bölge diyorum. Güvenli bölgenin tesis edilmesi. Çünkü biz şu ana kadar 1,5 milyonu aşkın insanı, mülteciyi kabul etmiş vaziyetteyiz. Tabii bunu nereye kadar kabul edeceğiz? Dolayısıyla bu insanlara bir güvenli bölge tesis edilmesi lazım. Bu insanların kendi topraklarına dönmesini sağlamamız gerekiyor. Bu tabii güvenli bölge içerisindeki onlara uygun yerlerde, bu iskânın temini aynı zamanda gerekiyor. Ki bu güvenli bölge içerisinde aynı şekilde Süleyman Şah Saygı Karakolu da var. Bunu da özellikle ifade edeyim.”
“Üçüncüsü ise eğit-donat prensibi var. Bu eğit-donatla da bildiğiniz gibi gerek Irak gerek Suriye’deki oranın kendi askerini, onları hem eğitmek hem donatmak noktasında da koalisyon güçleriyle de mutabık kalınan bir maddedir bu. Burada zaten mutabakat var. Dolayısıyla bunu da halletmek suretiyle o andan itibaren bizim buradaki görünümümüz tabii ki çok daha farklı olacaktır, etkinliğimiz çok daha farklı olacaktır.”
“BİZİM İÇİN İKİSİDE BİR”
Kayseri’deki Bayramlaşma töreninde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız da, “Bugün belki de ülke tarihinde olumsuzluk adına en nadide zamanlardan birini yaşıyoruz. Bu coğrafya çok ciddi handikaplara uğramış. Biz bin 250 kilometre sınırı olan bu coğrafyanın en önemli ülkesiyiz.
Geçtiğimiz günlerde bildiğiniz gibi meclisten tezkere geçti. Tezkere şunu söylüyor; öncelikle ülkemizin sınırlarının güvenli bir şekilde korunabilmesi, oluşabilecek tehlike karşısında savunabilmesini içeriyor ama gerekirse de sınır ötesi bir harekatta da bulunabilmeli. Dünyanın bir kısım ülkeleri bizi PKK ile IŞİD arasında bir tercih yapmaya zorluyorlar. Bizim için IŞİD de bir PKK da bir.
Hepsi insanlığı hedef almış kitlelerdir. Onun için bizim bunlar arasında tercih yapmamız söz konusu olamaz. Böyle bir şey ülkenin hem siyasi istikrarını hem de uluslararası itibarını zedelemeye dönük işlerdir. O yüzden bizim böyle bir oyunun içine düşmemiz söz konusu olmaz” diye konuştu.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)