Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal’ın göreve geldikten sonra toplanan ilk para politikası kurulunda beklentiler doğrultusunda politika faizi yüzde 24’ten yüzde 19.75’e indirildi. Agresif hamle sonrası TL karşısında 5.69’dan 5,76’ya yükselen dolar daha sonra 5.70’ler seviyesine indi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) dün toplanan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında politika faizinde agresif bir değişikliğe gitti.
Yeni Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal Başkanlığı’ndaki ilk para politikası toplantısında politika faizinde indirime gidilerek, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı 425 baz puan düşürülerek yüzde 24’ten yüzde 19.75’e çekildi. Bu kararla Merkez Bankası 2015’ten bu yana ilk kez politika faizinde indirime gitmiş oldu.
Eski Başkan Murat Çetinkaya’nın görevden alınmasının ardından istanbul escort
atanan Murat Uysal başkanlığında toplanan ilk toplantının ardından alınan indirim kararı piyasa beklentisi olan 300 baz puanın üzerinde oldu. Karar sonrası kuruldan yapılan açıklamada “Önümüzdeki dönemde net ihracatın büyümeye katkısını sürdüreceği; enflasyondaki düşüş eğilimi ve finansal koşullardaki kısmi iyileşmeyle birlikte ekonomideki kademeli toparlanmanın devam edeceği öngörülmektedir. Büyüme kompozisyonu dış dengeyi olumlu etkilemektedir. Cari işlemler dengesindeki iyileşme eğiliminin sürmesi beklenmektedir” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada para politikasında temkinli duruşun devam edeceği de belirtildi. Duyuruda, Para Politikası Kurulu toplantı özetinin 5 iş günü içinde yayımlanacağı bildirildi.
Beklenen bir karardı, ama…
Bu hamle, özellikle son başkan değişikliğinden sonra büyük ölçüde beklenen bir karardı. Zira eski başkan Murat Çetinkaya görevde kalmış olsaydı, 200-250 baz puan civarında bir faiz indirimi zaten bekleniyordu.
Çetinkaya görevden alındıktan sonra konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Çetinkaya’nın görevden alınmasıyla ilgili açıklamalarında “Kendisine ekonomi toplantılarında defalarca faizi indirmesi gerektiğini söyledik. ‘Faiz düşerse, enflasyon düşer’ dedik. Gerekeni yapmadı. Aynı kulvarda değildik” demişti.
Çetinkaya’nın görevden alınmasına faiz indirimleri konusundaki anlaşmazlığın neden olmuş olması, göreve gelen yeni başkandan 200 baz puanın üzerinde bir faiz indirimi beklentisinin yolunu açmıştı. Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararı beklenen bir karar olduğu konusunda uzlaşan ekonomistler, yerinde bir hamle olup olmadığı konusunda aynı görüşü paylaşmıyorlar. Enflasyon hedeflemesi çerçevesinde, mevcut kararın önemli riskler barındırdığı görüşünü seslendiren uzmanlar, alınan kararı ‘acele gelmiş bir faiz indirimi’ olarak yorumluyor.
Faizdeki indirim ters tepebilir
Hükümet, ekonomik durgunluktan çıkabilmek için faizlerin düşmesini istiyordu. Zira yüksek faizler borçlanma maliyetini artırdığından talebi ve büyümeyi baskılıyordu.
Ancak uzmanlar, piyasa faizinin hangi şartlarda kalıcı olarak düşürülebileceği konusunda hükümetle anlaşamıyor. Bu görüşü savunan uzmanlar, Merkez Bankası’nın politika faizini 425 baz puan düşürmesinin piyasa faizinin de 425 baz puan düşmesi anlamına gelmediğini savunuyor.
Çünkü piyasa faizi belirlenirken kısa vadeli politika faizi kadar uzun vadeli faiz beklentileri, enflasyon beklentileri ve risk primi de dahil ediliyor.
Dolayısı ile Merkez Bankası’nın almış olduğu faiz indirimi kararı ile beraber enflasyon beklentilerinde bir iyileşme sağlayamaz ve risk primi tetiklenirse politika faizini indirirken piyasa faizinde bir artışa sebep olmak bile söz konusu. Yani Türkiye ekonomisinin kaderi pamuk ipliğine bağlı dersek yanlış olmayacaktır. İnce hesaplarda küçük bir şaşma, Türkiye ekonomisi için yıkıcı sonuçlar doğurabilir.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)