MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, “Başbakan Erdoğan, tıpkı Damat Ferit gibi, Kürdistan’a rıza göstermiş, kapalı kapılar arkasında destek sözü vermiş, Cumhurbaşkanı seçilebilmek uğruna her şeye seve seve katlanacağını ima etmiştir. Geçmişin tüm teslimiyetçileri adeta Başbakan’ın şahsında dirilmiştir.Damat Ferit Toroslar’ın ötesi, Sevr Anlaşması Fırat’ın doğusu, Başbakan da Sivas’ın ötesi olarak bu vatan coğrafyasını kafalarda ayırmış, taksim etmiş ve dilimlemiştir” dedi.
“Damat Ferit Toroslar’ın ötesi, Sevr Anlaşması Fırat’ın doğusu, Başbakan da Sivas’ın ötesi olarak bu vatan coğrafyasını kafalarda ayırmış, taksim etmiş ve dilimlemiştir. Teröristlerle ihanet mesaisindeki Başbakan Erdoğan, süreç kepazeliğini Türk milletinin varlığına kast etmek için projelendirmiş ve bayrağımızın indirilmesine kadar getirmiştir. PKK süreç bitti yaygarası koparırken, Başbakan hala devam ettiğini iddia etmektedir. Başbakan süreç ihanetiyle zehiri yaldızlı bir hap halinde aldatarak milletimize yutturmak için çalışmaktadır” dedi
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, ” Diyarbakır’daki olaylarda PKK sempatizanı bir grup terör yanlısı 2. Hava Kuvveti Komutanlığı’ndaki Türk bayrağını indirmiştir. Bayrağın namusuna sahip çıkamayan Başbakan suçluluk psikolojisiyle partisinin belediye başkanları toplantısında yaptığı konuşmada, partimize ve Sayın Genel Başkanımıza saldırmaktadır” açıklaması yaptı.
Büyükataman, “Sayın Genel Başkanımızın partimizin TBMM Grubunda son yaptığı konuşma tüm Türk milletini kenetlemiş, herkesin takdirini kazanmıştır. Bu tarihi konuşma bayrak düşmanı, şeref yoksunlarına meydanın boş olmadığını göstermiştir. Türkiye’yi bölüp parçalamak isteyen mihraklara karşı, bayrak nöbetinin MHP’de olduğu, bu uğurda milletimizin her ferdinin kanlarını ve canlarını feda etmeye hazır bulunduğu bir kere daha ilan edilmiştir. Tayyip Erdoğan’ın bu konuşmayla ezberi bozulmuş, ne dediğini bilemez bir hale gelmiştir. ” Ben bayrağın şerefini koruyamadım. ” demek yerine ” Siz Sivas’ın ötesine geçemiyorsunuz. ” diyerek asıl hedefi olan ülkenin zihinlerde bölünme işine koyulmuştur. Yarım kalan işgal ve ihanet planları bu hastalıklı zihniyet tarafından benimsenmiş ve savunulmuştur” dedi.
Büyükataman, şunları söyledi: “Başbakan Erdoğan, tıpkı Damat Ferit gibi, Kürdistan’a rıza göstermiş, kapalı kapılar arkasında destek sözü vermiş, Cumhurbaşkanı seçilebilmek uğruna her şeye seve seve katlanacağını ima etmiştir. Geçmişin tüm teslimiyetçileri adeta Başbakan’ın şahsında dirilmiştir.
Damat Ferit Toroslar’ın ötesi, Sevr Anlaşması Fırat’ın doğusu, Başbakan da Sivas’ın ötesi olarak bu vatan coğrafyasını kafalarda ayırmış, taksim etmiş ve dilimlemiştir. Teröristlerle ihanet mesaisindeki Başbakan Erdoğan, süreç kepazeliğini Türk milletinin varlığına kast etmek için projelendirmiş ve bayrağımızın indirilmesine kadar getirmiştir. PKK süreç bitti yaygarası koparırken, Başbakan hala devam ettiğini iddia etmektedir. Başbakan süreç ihanetiyle zehiri yaldızlı bir hap halinde aldatarak milletimize yutturmak için çalışmaktadır.
“BAŞBAKANIN SIKÇA DİLLENDİRDİĞİ ‘SİVAS’IN ÖTESİ’TABİRİ, SAKAT BİR MANTIĞIN ÜRÜNÜDÜR
Başbakan Türk milletinin birlik ve beraberliğinin sembolü olan şehirleri, akıl almaz bir şekilde ‘öteki’olarak sunmaya çalışmaktadır. Bu zihniyet, düne kadar devlet ve millet bütünlüğünün sembolü olan bölge insanını bugün ayrışmanın sembolü olarak görmeye başlamıştır. Başbakan, “Sivas’ın ötesine gidemezler” sözüyle Sivas’ın bir ötesinin bir de berisinin olduğunu ve bunların ayrı manalar ifade ettiğini düşündürmektedir.
Bu haliyle ayrıştırmayı aleni bir şekilde meşrulaştıran Başbakanın sıkça dillendirdiği ‘Sivas’ın ötesi’tabiri, sakat bir mantığın ürünüdür. Bu söylem, yaklaşık doksan yıl önce vatanımızı paylaşma projelerinde kullanılan “Fırat’ın doğusu ve batısı” tabirini bizlere hatırlatan Sevr’in uzantısıdır. Demek ki Başbakan’ın zihninde, bir “ötesi” ve bir “berisi” olan parçalı bir Türkiye haritası mevcuttur. Bu söylemler arızalı ve ayrıştırmacı anlayışları, Türk toplumunun şuur altına yerleştirme gayretidir.
Öncelikle şu gerçeğin bilinmesi ve yüksek sesle dillendirilmesi gerekir; MHP şu an AKP tarafından sorun olarak görülen bölgenin ve burada yaşayan vatandaşlarımızın bütün meselelerine her açıdan vakıftır. Çünkü Türk milliyetçileri; kadim bir Türk başkenti olan Diyarbakır’ın, koç başlı mezar taşlarıyla Türklüğünü haykıran Tunceli’nin, dağlarında runik Türk alfabesini barındıran Hakkari’nin ötekileştirilmesine müsaade etmez.
Türk; Anadolu topraklarında bin yıldır aynı ailenin ferdi olarak yaşayıp kaynaşmış unsurların ortak adıdır. Bu topraklarda yaşayan insanlar, Sivas’ın doğusuyla batısını ayırmadan yüzyıllar boyu kardeşlik ve dayanışma hukuku içinde yaşamış, hemhal olmuştur. Aynı türkülerle duygulanmış, aynı ağıtlarla matem tutmuştur; evlatları aynı ninnilerle büyümüştür. Bu sosyolojik ve kültürel gerçekleri inkar eden bölücülere inat, bin yıllık kardeşliğimizi kimsenin bozmaya gücünün yetmeyeceğini başta Başbakan olmak üzere herkes iyi bilmelidir. Türk milletinin milli birlik ve dayanışmasını koruyarak, bedeli ne olursa olsun Türk vatanını böldürmeyeceğiz.
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)