GENERAL OSMAN PAMUKOĞLU VE FAHRETTİN PAŞA

GENERAL OSMAN PAMUKOĞLU VE FAHRETTİN PAŞA
Mehmet Köylüoğlu
Anayurt Gazetesi

Medine Müdafaasını yapan ve (1916-1919) 20 bin askerle İngilizlerle-işbirlikçi Araplara karşı, Peygamber Efendimizin mezarını İngilizlere teslim etmeyeceğim diyen Fahrettin Paşa’dır. 100 gram ekmekle ve çevreden toplanan ot ve çekirgelerle askeri yaşatmaya çalışan da bu paşadır.

Türk askerinin otla beslendiklerini fark eden Müslüman kardeşlerimiz, otlara zehirler atarak, 8 bin Anadolu Türk çocuğunu öldürmeleri de burada oluyor.

Buna rağmen, Fahrettin Paşa inatla savaşa devam ediyor.

Osmanlı ordusu silahı bıraktığı halde ve kendine de teslim olması için emir geldiği halde “burada öleceğim” diyerek, teslimiyeti reddediyor. İdealistliğin ne demek olduğunu gösteriyor. Dünyada eşine az rastlanan bir komutan olduğunu da gösteriyor.

Hatıralarını, Türk’üm diyen her vatandaşın okumasını önemle tavsiye ederim. Okurken, gözyaşımın sel olduğunu da söylemeden geçemem.

Osman Pamukoğlu Paşa, o günün Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş’in, Hakkari ve Şırnak’a gidecek bir komutan bulmakta zorluk çektiği ve sinirlerinin gerildiği bir dönemde, Hızır gibi yetişir. 1993-1995’de Hakkari Dağ Komanda Tugay Komutanlığını üzerine alma yürekliliğini gösterir. Göreve başladığı zaman ancak kendi karakollarını korumaya çalışan, savunmanın getirdiği psikolojiyle morali bozuk askere, öyle bir hava estirir ki, sonuçlarını herhalde askerlik tarihi unutmayacaktır.

İşte bu komutan, geçen hafta Türk Ocağı’nın davetlisi olarak AKM’de bir konferans vermek üzere Antalya’ya gelmiştir.

“Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok” ve “Ey Vatan” adlı çok satan kitapların yazarı da olan bu komutan, konusunu bilen, vatan sevgisiyle dolu, heyecanlı, cesur bir insan olarak salondaki herkesi etkiledi. Gerçi konuşmasında bahsetmedi ama, kitabından bir örnek vererek Paşa’nın vatan sevgisinin ne olduğunu izaha uğraşacağım. 1993 yıllarında PKK’nın azgın olduğunu, Hakkari’ye atanacak komutan bulmakta sıkıntı çekilen günlerde, Osman Paşa henüz kurmay albay iken, önce Kara Kuvvetleri Komutanı, sonra da Genelkurmay Başkanı, Pamukoğlu Paşa’ya, ailene danış ve kabul edersen Hakkari Dağ Komando Tugayına seni gönderelim dediğinde “Derhal hazırım, aileme danışmama gerek yok, onlar bir asker ailesidir ve bunu hesaplamaları gerekir” diyerek 3 gün içinde göreve koşmuştur.

3800 m.’de eksi 40 derecede Kandil’de Gabar’da askeriyle beraber müthiş kahramanlıklarını yer darlığı sebebiyle yazamayacağım. Merak eden kitabını alsın, okusun.

Fahrettin Paşa ile Osman Paşa, farklı zamanlarda farklı yerlerde görev yapmış iki kahramandır.